Merkezden ‘KKM’den çıkış ve TL’ye dönüş’ adımı
Birol BOZKURT
Döviz Korumalı Mevduat’a (KKM) ilişkin son dönemde uygulamaya konulan düzenlemeler etkisini gösteriyor. Üçüncü haftadır düşüşünü sürdüren KKM’de son ayarlama zorunlu rezervler tarafında yapıldı. Buna göre, Döviz Korumalı Mevduatın zorunlu karşılık oranı vadeye göre farklılaştırılırken, CCC’nin ağırlaştığı 6 aya kadar vadeye kadar zorunlu karşılık oranı 10 puan artırılarak yüzde 25’e çıkarıldı.
Vadeli TL mevduata geçişi teşvik edici bir adım olarak, 6 aya kadar (6 ay dahil) vadeli Döviz Korumalı Mevduatlar için zorunlu karşılık oranı yüzde 25’e çıkarıldı. Vadesi 1 yıla kadar olanlar ile 1 yıl ve daha uzun vadeli olanlar için zorunlu karşılık oranı yüzde 5 olarak belirlendi. Daha önce döviz korumalı hesaplarda zorunlu karşılık tesis etme zorunluluğu tüm vadeler için yüzde 15 idi. Böylece, zorunlu karşılık oranı artırılarak piyasadaki fazla TL likiditenin sistemden çekilmesine devam edilecek. Aynı zamanda TL vadeli mevduatlar desteklenirken KKM’de uzun vadeye ağırlık verilecek.
Üç haftalık düşüş
İhracı DÜNYA’ya 75,3 milyar TL olarak değerlendiren ekonomistler, bunun Merkez Bankası kasasına 220 milyar TL’ye kadar likidite aktarılmasını sağlayacağına dikkat çekiyor.
Ekonomistler ayrıca KKM’den gelen paranın son dönemde faizleri yükselişe geçen TL mevduat ve eurobond’lara gideceğini ve bunun borsaya etkisinin sınırlı olacağını söylüyor. Döviz korumalı TL mevduat ve katılma hesaplarında birikimli fiyatlardaki düşüş sürüyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) haftalık bilgilerine göre, KKM’nin büyüklüğü 8 Eylül itibarıyla bir önceki haftaya göre 15,7 milyar lira azalarak 3 trilyon 332 milyar 606 milyon liraya geriledi.
Dolar bazında ise 124,3 milyar dolarlık bir büyüklük kaydedildi. Merkez Bankası’nın döviz korumalı mevduat hesaplarını TL mevduata dönüştürme hedefini açıkladığı 20 Ağustos’tan bu yana toplam düşüş 75,34 milyar liraya ulaştı. KKM hesapları 25 Ağustos haftasında 40 milyar lira, 1 Eylül haftasında ise 20 milyar lira azalmıştı.
“Sistemdeki likiditenin bir kısmı çekilecek”
Bahçeşehir Üniv. Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Ünalamış: Atılan adımların birden fazla amaca hizmet ettiği söylenebilir. Öncelikle zorunlu karşılıkların artırılması, bankacılık sisteminden TCMB kasasına 220 milyar TL’ye kadar likidite aktarılmasını sağlayacak.
Dolayısıyla KKM ödemeleri nedeniyle sisteme verilen likiditenin bir kısmı geri çekilirken, kısa vadeli KKM hesaplarının bankalar açısından maliyeti de artacak. Öte yandan vadesi 6 aydan kısa olan KKM hesaplarına uygulanan zorunlu karşılıklardaki artış, TCMB’nin kısa vadeli KKM’ye daha mesafeli yaklaştığını gösteriyor. Bankalar, uzun vadede daha düşük zorunlu karşılık uygulayarak mevduat sahiplerini uzun vadeye ikna etme yönünde bir teşvik yaratmıştır.
KKM hesaplarının vadesinin uzatılması durumunda KKM maliyetlerinin daha uzun bir döneme yayılacağı söylenebilir. Ancak Türkiye’deki vadeli mevduatların yüzde 10’unun vadesi 6 aydan fazladır. Yüzde 66’sı 3 aya kadar vadeli mevduattır. Kısa vadenin tercih edildiği bir ortamda atılacak adımların vadenin uzamasına etkisinin sınırlı olacağını düşünüyorum.
“KKM’den çıkan para TL mevduata yönlendiriliyor”
A1 Capital Genel Müdür Yardımcısı Baki Atılal: Beklentiler doğrultusunda bir mali sıkılaştırma kararı daha alındı. Kısa vadeli segment için olumsuz haberler.
Bankalar, KKM’deki müşterilerini KKM’den ayrılmaları veya uzun vadeye geçmeleri için daha düşük kısa vadeli faiz, TL mevduata yönlendirmek için ise daha yüksek TL mevduat faizi verecek. Başlangıçta net faiz marjlarına etkisi yüksek olacak, RR’ye faiz gelmediği için maliyetleri artacak ancak krediler bunu tüm işlerine yansıtacağından etkisi azalacak. Sabit getiri isteyen yatırımcının risk değeri 1 veya 2 yani çok düşük ve düşük riskli iken borsa yatırımcısının risk değeri 3’ten yani orta riskten başlamaktadır.
Dolayısıyla risk algısı düşük olan KKM veya Mevduat yatırımcılarının Borsa’ya yönelmesi çok düşük bir ihtimal. KKM tavsiye edilmezse yatırımcıların ya yüksek olmasını ve yükselmeye devam etmesini beklediğimiz TL mevduata, bir kısmının da Eurobond’a yönelmesini bekliyorum. Kısacası borsaya etkisi çok şok edici olacak.
“Borsa için mevcut para sınırlı olacak.”
Cet Yatırım Hazine Müdürü Yalaz Özkanlı: KKM’nin kırılımına ilişkin bilgilerin sınırlı olması nedeniyle kesin rakamı teyit etmek mümkün olmasa da düzenlemeyle birlikte 2019 yılı itibarıyla piyasadan 300 milyar TL likidite çekileceği iddia ediliyor. gelecek hafta. Kararın KKM’yi daha uzun vadeye yaymayı hedeflediğini görüyoruz. Normal şartlarda bankaların bu kısa vadeli yükü, mevduat fiyatlamasında uzun vadeli avantajı artıracak şekilde değerlendirmesini bekliyoruz.
Ancak geçmişte atılan emsal adımların tasarruf sahiplerinin vade tercihleri üzerinde çok da etkili olmadığını biliyoruz; Bu nedenle önümüzdeki dönemde vadeler arasında önemli bir geçiş beklemiyoruz. Bu nedenle bankaların telafi amaçlı olarak kredi faiz oranlarını kısmen düşürmesi mümkün olarak değerlendirilebilir. KKM yatırımcısı için getirinin büyük kısmının kur farkından gelmesi, mevduat fiyatı nedeniyle borsaya sağlanabilecek tasarrufun çok sınırlı olabileceğini düşündürüyor.
Döviz mevduatları arttı
Merkez Bankası’nın açıkladığı haftalık para ve banka istatistikleri yayımlandı. Buna göre bankacılık sektörünün toplam mevduatı 8 Eylül’de sona eren haftada 84,7 milyar lira artarak 13 trilyon 448,3 milyar liraya ulaştı. Aynı dönemde bankalardaki TL mevduatlar yüzde 1,3 artışla 7 trilyon 471 milyar liraya, döviz (YP) mevduatlar ise yüzde 0,2 artışla 5 trilyon 375 milyar liraya yükseldi. Geçen hafta bankalardaki toplam döviz mevduatı 211 milyar 611 milyon dolar olurken, bu tutarın 177,8 milyar doları ülkede yerleşik bireylerin hesaplarında toplandı.
Bankacılık şubesi kredi hacmi arttı
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) yayınladığı haftalık bültene göre, dairenin kredi hacmi 8 Eylül itibarıyla 38 milyar 371 milyon lira arttı. Söz konusu dönemde toplam kredi hacmi 10 trilyon 424 milyar liradan arttı. 761 milyon liradan 10 trilyon 463 milyar 132 milyon liraya.
İhtiyaç kredisi miktarı azaldı
Verilere göre tüketici kredilerinin fiyatı 8 Eylül itibarıyla 729 milyon lira azalarak 1 trilyon 437 milyar liraya geriledi. Söz konusu kredilerin 447 milyar 490 milyon lirasını konut kredisi, 87 milyar 286 milyon lirasını taşıt kredisi ve 87 milyar 286 milyon lirasını ise taşıt kredisi oluşturdu. 903 milyar 21 milyon lira ihtiyaç kredisi. Söz konusu dönemde taksitli ticari kredilerin fiyatı 4 milyar 230 milyon lira azalarak 1 trilyon 204 milyar liraya geriledi. Bankaların bireysel kredi kartı alacakları yüzde 0,3 artışla 924 milyar 698 milyon liraya yükseldi. Bireysel kredi kartı alacaklarının 422 milyar 44 milyon lirası taksitli, 502 milyar 654 milyon lirası ise taksitsiz oldu.
Merkezin rezervlerinde sınırlı artış
Merkez Bankası’nın toplam rezervleri 8 Eylül haftasında bir önceki haftaya göre 21 milyon dolar artışla 120 milyar 645 milyon dolara ulaşırken, yükseliş eğilimi üst üste 13. hafta da devam etti. Buna göre, 8 Eylül itibarıyla Merkez Bankası’nın brüt döviz rezervleri 505 milyon dolar artarak 79 milyar 271 milyon dolara yükseldi. Brüt döviz rezervleri 1 Eylül’de 78 milyar 766 milyon dolar seviyesindeydi. Söz konusu dönemde altın rezervleri 484 milyon dolar azalarak 41 milyar 858 milyon dolardan 41 milyar 374 milyon dolara geriledi.