Hatay’da meydana gelen depremlerde hayatını kaybeden veya yaralananlar arasında çiftçiler, kamu çalışanları ve tarım işçileri de yer aldı. Ya da bu insanların evleri yıkıldı. Ya da ailelerini kaybettikleri için henüz hayata karışamadılar.
Bazıları şehri terk etti.
gübre yok
Hatay’da sulama, gübreye erişim ve personel sıkıntıları yaşandı.
Elektrik kesintileri sulamayı engelledi.
Tarım alanları ve seralarda da hasar meydana geldi.
Bu ortamda tarımsal faaliyetleri sürdürmek zorlaştı.
Marul ve şalgam satılamadı
Tarımsal faaliyetler yapılamayınca marul ve şalgam tarlada kaldı.
Hatay’da yaşanan depremlerin ardından eserler tarlada kaldı ve yeni eserler dikilemedi.
“Belirsizlik hakim”
Bölgede tarımla uğraşan çiftçi Selda Akkaya, “Depremden dolayı ne olacağını bilmiyoruz. Bir belirsizlik içindeyiz. Satabilir miyiz, ne olur bilmiyoruz.”söz konusu.
“Biber dikme zamanı geçti”
Tarlada marul, kabak, patlıcan gibi işlerin olduğunu belirten Akkaya, deprem sonrası yaşadıkları zorluklara ve belirsizliklere rağmen biber ekemediklerini ifade etti. Akkaya şunları söyledi:
Deprem nedeniyle ne olacağını bilmiyoruz. Bir belirsizlik içindeyiz. Satabilir miyiz, ne olur bilmiyoruz. Şalgamı satamayınca tarlayı sürmek zorunda kaldık. Marul kadar iyidir. Bakkal açılamadığı için işimizi satamadık. Birkaç gün içinde satamazsak, onu da sürmek zorunda kalacağız. Bu yıl domates ekeceğiz, kavun ekeceğiz. Patatesimiz var ama ne olacağını bilmiyorum.
“Gübre, ilaç alacak yer yok, her şey mahvoldu”
Üretim için gübre ve ilaca ihtiyaçları olduğunu vurgulayan Akkaya, şöyle konuştu: “Çünkü gübre, ilaç alacak yer yok, her şey mahvoldu. Her şey mahvoldu, alt üst oldu.”söz konusu.
“Çalışmıyor dur”
“Adana’dan Gaziantep’e bize yardım edin ve ürünlerimizi satın”
Çevre illeri de desteğe davet eden Selda Akkaya, “ Gaziantep, Adana’ya sesleniyorum. Civardaki iller burada yardım edebilir ve mal satın alabilir. Bize yardım etsinler.”söz konusu.
“Bırakamayız. Nereye gidiyoruz?”
Çiftçilikte sıkıntı yaşadıklarına işaret eden Akkaya, şunları kaydetti:
Gübre, ilaç, maddi destek gerekiyor. İşçi de bulamıyoruz, çok zor. Şu anda Suriyeliler çalışıyor. Bizden kimse kalmadı, herkes gitti. Birden fazla fidan bıraktı ve dikmediler. Ayrılamayız. Nereye gideceğiz? Yılın geri kalanı için de bir planımız yok. Her şeyi akışına bırakıyoruz. Ne olacağını bilmiyorum. Yaklaşık 20 dönüm çileğimiz var. Budanıyor, 20 güne kadar büyüyecek. Gerekli özen gösterilirse en az 50 ton çilek çıkacaktır. Bu çilekle ne yapacağımı bilmiyorum. yardım etmelerini istiyorum. Yetiştirdiğimiz bu çilekleri, sebzeleri alsınlar, biz de almak zorunda kalmayız. Üretmeye devam edelim, bu şehri geliştirelim.
Çocuklarının da okula gidemediğini ifade eden Akkaya, 3 kızları olduğunu ve depremin ardından çadırlarda yaşamlarını sürdürdüklerini söyledi.
