Dışişleri Bakanı Fidan, 14. Büyükelçiler Konferansı’nın açılış töreninde konuştu: (1)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, barış ve güvenliğin tesis edilmesi bağlamında çatışma alanlarının azaltılmasına yönelik tedbir ve girişimlerin yoğunlaştırılacağını belirterek, “Terör örgütlerine ve arkasındaki güçlere göz açtırmayacağız, ayrılmayacağız. Hiçbir yerde nefes almalarına izin vermeyeceğiz.” söz konusu.
Fidan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen 14. Büyükelçiler Konferansı’nın resmi açılış töreninde konuştu.
Önümüzdeki 5 yılın dış politika hedeflerinin gerçekleştirilmesi için tarihi bir fırsat olacağını kaydeden Fidan, “Türkiye’nin tam bağımsız, uluslararası gündemi belirleyen, oyunu belirleyen aktif ve etkili bir aktör olarak konumunu güçlendirmek için yorulmadan çalışacağız. gerektiğinde oyunu bozar.” değerlendirmesini yaptı.
Fidan, “Her türlü dış etkiden bağımsız, medeniyetimizin değerleri etrafında şekillenen, artan imkan ve kabiliyetlerimize dayalı, devletimizin ve milletimizin bütünlüğünü, güvenliğini ve refahını güçlendirmeyi amaçlayan, tamamen milli bir dış politika” dedi. ve bölgesinde bir çekim merkezidir.” Büyükelçiler Konferansı’nın Türkiye Yüzyılı’nda ulusal dış politika vizyonunu tartışmak için bir fırsat olduğunu vurguladı.
Bu vizyonu gerçekleştirmek için çalışacaklarına işaret eden Fidan, “Birlikte dış ilişkilerimizin farklı boyutlarının güncel fotoğraflarını çekip, geleceğe yönelik stratejik öngörü çalışmaları yürüteceğiz. bizi bekleyen risk ve fırsatları ele alıyor ve çözüme yönelik somut öneriler sunuyoruz.” dedi.
Mevcut uluslararası sistemin dünyanın büyük bir bölümü için barış, adalet ve istikrar üretemediğine işaret eden Fidan, “Büyük güçler arasındaki rekabetin küresel düzeyde gerilimi ve kutuplaşmayı artırdığına tanık oluyoruz. dengeden uzak, öngörülemeyen pek çok gelişme içeriyor ki bu kırılganlığı artırıyor.”
Uluslararası sistemde siyasi, askeri, ekonomik, çevresel, teknolojik ve toplumsal pek çok zorlukla eş zamanlı olarak karşı karşıya kaldıklarını belirten Fidan, “Silahlı çatışmalar, terör, düzensiz göç, yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığı gibi çeşitli sorunların, İklim değişikliği ve atık krizi birbirini tetikliyor ve beslendiğini görüyoruz.” söz konusu.
Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle dünyada yaşanan tedirginliğe işaret eden Fidan, savaş nedeniyle küresel düzeyde enflasyon, sakinlik, güç krizi ve gıda kasvetli durum gibi sınavların ele alındığını belirtti.
Küreselleşmenin getirdiği refah artışının uluslararası düzeyde adil bir şekilde paylaşılmadığına işaret eden Fidan, uluslararası ve bölgesel yönetişimden sorumlu kuruluşların bu durumu çözmek için çoğu zaman yetersiz, bazen isteksiz olduğunu vurguladı. Fidan, “Bazı ülkeler bu ortamda kendi başlarına yolunu bulmaya çalışırken, ekonomik ve sosyal alanda korumacılık ve ayrımcılığın arttığını gözlemliyoruz.” şeklinde konuştu.
“Yeni teknolojiler güvenlik risklerini de beraberinde getiriyor”
Siber uzay, yapay zeka ve kuantum başta olmak üzere çığır açan teknolojilerin ekonomi, güvenlik, kalkınma, ulaşım ve sağlık gibi alanlarda fırsatlar sunduğunu belirten Fidan, söz konusu teknolojilerin güvenlik riskleri getirdiğini, terör örgütleri tarafından suistimal edilebileceğini belirtti. ve düşman örgütler.
Sonuç olarak mevcut küresel sistemin prestijiyle “daha karmaşık ve çoklu bir kriz dönemi” yaşadığını söyleyen Fidan, şöyle devam etti:
“Söz konusu krizlerin böyle devam edemeyeceğini tarih bize acı bir şekilde göstermiştir. Bir değişime ihtiyaç var. Peki bu değişim nasıl olacak? Aktörler kimler olacak? Uluslararası sistem şu anda nasıl bir şekil alacak? kopuş, önde gelen devletlerin politika tercihlerine ve bu tercihleri hayata geçirebilmelerine bağlı olacaktır.Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki Türkiye, şüphesiz bu lider devletlerden biridir.”
“Uluslararası sistemi kurmak için diğer ülkelerle birlikte çalışacağız”
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü ve Dışişleri Bakanlığı’nın kuruluşunun 500’üncü yıl dönümlerinde Türk Yüzyılı’na adım attığını vurgulayan Fidan, “Vizyonumuz Türkiye’yi Türk Yüzyılı’nın sistem kurucu aktörlerinden biri yapmak. ekonomik eşitsizlikleri ele alan ve barış, güvenlik, istikrar ve refah üreten etkili, kapsayıcı ve insancıl bir uluslararası sistem kurmak için diğer ülkelerle birlikte çalışın.” dedi.
Büyük değişimlerin stratejik sabır ve güçlü irade gerektirdiğinin bilinciyle “mütevazi ama istikrarlı” adımlarla ilerleyeceklerini belirten Fidan, “Bu adımları hayata geçirirken 4 temel stratejik hedef doğrultusunda hareket edeceğiz. bölgemizde barış ve güvenliği sağlamak, dış bağlantılarımızı yapısal bazda tesis etmek ve refah ortamını geliştirmek ve küresel hedeflerimizi ilerletmek.” ifadesini kullandı.
Fidan, barış ve güvenliğin tesis edilmesi bağlamında çatışma alanlarının azaltılmasına yönelik tedbir ve girişimlerin yoğunlaştırılacağının altını çizdi.
Bölgede güvenlik, huzur ve istikrara yönelik en büyük tehdidin terör örgütleri ve diğer vekil örgütler olduğunu ifade eden Fidan, “Adı FETÖ, PKK/YPG veya DEAŞ olsun, ilgili tüm kurumlarımızla birlikte teröristlere izin vermeyeceğiz. ülkemizde ve bölgemizde örgütlere ve arkalarındaki güçlere boşluk bırakmayacağız.Bu doğrultuda yurt içinde askeri, istihbarat ve teknoloji kabiliyetlerimizi artırırken, yurtdışındaki dostlarımızla aktif iş birliği sağlayarak çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” söz konusu.
“Türkiye, Rusya-Ukrayna krizinde tüm taraflarla temas halinde olan tek aktördür”
Fidan, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın sona erdirilmesi ve barışın tesis edilmesi için “inatla ve ısrarla” mücadeleye devam edeceklerini, savaşın son dönemde tırmanmasını endişe verici bulduklarını belirterek, “Montrö Sözleşmesi’nin uygulayıcısı olarak, Özellikle Karadeniz’de sükûnetin korunması bunu tehlikeye atacaktır” diyen Akıncı, “Herhangi bir kaçakçılık girişiminin önüne geçmek ana önceliğimiz olacak. dünyadaki her hane. Biliyorsunuz bunu yapabilecek tek aktör ülkemiz Türkiye’dir.” dedi.
Fidan, Türkiye’nin Suriye’deki ihtilafın siyasi bir süreçle ve Suriye’nin toprak bütünlüğü temelinde çözülmesinin ana savunucusu olmaya devam edeceğini belirterek, şunları kaydetti:
“Suriye’yi terör örgütlerinin sığınağı, vekâlet savaşları arenası olmaktan çıkarmak için her türlü çabayı göstereceğiz. Güvenli ve onurlu dönüşlerin sağlanması için de çalışmalarımızı hızlandıracağız. Ülkemizin toprak bütünlüğünün ve siyasi istikrarının ana savunucularıyız. Diğer komşumuz Irak, PKK dahil terör örgütlerinin tasfiyesine destek vermeye devam edeceğiz.”
Türkiye’nin bölgedeki tüm ülkelerle ilişkilerini olumlu bir gündem üzerinden ilerletmek istediğine işaret eden Fidan, mevcut olumlu havanın Yunanistan ile çelişen sorunlara çözüm bulmak için büyük bir fırsat sunduğunu, Türkiye’nin bu konuda samimi olduğunu ve bu konuda samimi olduklarını ifade etti. Yunan tarafının bire bir samimiyet göstermesini umuyor. .
(sürecek)